bugün

entry'ler (94)

lacoste

Lisede bizim sınıfta bi çocuk vardı. Sürekli markaların pahalı ürünlerini giyerdi, okulda giydiği gömlek de Lacoste gömlekti. Bu haliyle sürekli kızlara komünizm satmaya çalışırdı, "ben das capital'i 3 kere okudum, orada der ki ... " şekli kafa sikerdi. Kızlar şanslıydı yine, bizim kafamızı akşamları yurtta da siktiğinden 7/24 maruz kalırdık. Bundan dolayıdır ki, ne zaman Lacoste görsem aklıma bu şımarık zengin piçi gelir.

arap harfleri

görsel

erkin koray ın ölümü

Doğduğum gün olmuştur.

anın görüntüsü

görsel
Gün içinde alınan ani bir karar, 2.5 saatlik yolculuk ve nihayet... #fenerinmaçıvar

türkiye de doktor olmak

görsel

diyetisyen

Ödev bilincimi kendime hatırlatmak için kullandığım meslek grubu. Çok nahif, tatlı bir diyetisyenim var. Her iki haftada bir bana özene bezene listeler yapıyor. Her seferinde listesine uyduğumu söylüyorum. Ama işin aslı, kendi başıma diyet yapmayı beceremediğim ve başka birine karşı sorumluluk duygum çok güçlü olduğu için kendisini korku nesnesi olarak kullanıyor oluşum. Kafamda neleri yiyip yememem gerektiğine dair bir liste var ve ona uygun besleniyorum, günü geldiğinde kilo vermiş oluyorum zaten. Neredeyse 1 sene oldu, 39 kilo verdim. Yakında şehir değiştireceğim için randevularımız son bulacak gibi duruyor. Kendisine son randevumuzda listelerine hiç uymadığımı söylesem mi diye düşünüyorum. Ama muhtemelen üzülecektir. iyisi mi kendime saklayayım.

Ek: diyetisyen arkadaşlardan ricamdır. ilk randevuda danışanlarınızdan kan tahlili istiyorsunuz. Hadi istediniz, bari hangi tahliller olduğunu bir kağıda belirtin lütfen ve gereksiz tahlil de istemeyin. Dün acilde çok kilolu bir çocuk hastam oldu. "Diyetisyen yolladı tüm kan tahlillerini yaptırın gelin dedi" dedi annesi. Tüm kan tahlilleri ne demek aq sdjdjdj tümör markerlarına da bakalım mı kral? Israrla "diyetisyeniniz bir kağıt vermiştir orada istediği tahliller vardır" diye sordum. "Yok, tüm tahliller dedi hocam her şeyi yaptıracakmışız." diyor anne. Açtım dosyayı baktım, bir de ne göreyim. Diyetisyen hanım kızımız ilkokul sınıf arkadaşım :') hayat sürprizlerle dolu işte. Bazen adresi belli olmayan bir küfür ediyorsun ve adres hiç de uzak olmuyor.

vos

Arjantin'de konuşulan ispanyolca'da sen anlamına gelen kelime

lenny bruce

(bkz: the marvelous Mrs maisel) dizisinde luke kirby tarafından harikulade biçimde hayat bulmuş komedi ustası. Dizide de kullanılan showunun bir parçasının orijinalini şöyle bırakıyorum:

--spoiler--
https://youtu.be/z7kZkt3knjk
--spoiler--

buenos aires

Şöyle bir yanlışı düzeltmek isterim, Arjantinliler yazı dilinde bu şehirden bs as şeklinde bahsederler. Ve evet, güzel bir şehirdir *

profesyonel

Ünlü Sırp tiyatro yazarı Dusan Kovacevic'in 1990 yılında yazmış olduğu ve kendisine ait en bilinen, çokça dile çevrilen ve istanbul devlet tiyatrosunun da yıllardır sergilediği efsane oyunu. Ayrıca 2003 yılında filmi de çekilmiştir.

--spoiler--
Otuz yıl hizmetlerinde çalışmış biri olarak diyorum ki, onlar "ama" sözcüğünü bilmezler. "Ya öyle, ya böyle"den ötesine akılları ermez. Ya, onlara karşı olduğunu sanarak onlardansın; ya da sahiden onlara karşısın, yani hiçbir yerdesin, kısacası yoksun.
--spoiler--

--spoiler--
Gönderdiğin ilaçlar elime geçti. Ama doğrusunu istersen, sevgili oğlum Teya, uzun süredir hiçbir ilaç kullanmıyorum. Senin gittiğin sabah hastalanmıştım; bu hastalığın ilacı yok. Belki kendi elinle getirirsin diye, ilaç istemiştim senden. Mektuplarımla bir çift eldiveni, sana, babanın Polis Okulundan arkadaşı Luka aracılığıyla gönderiyorum. Sevgili oğlum, son zamanlarda gözlerim çok zayıfladı; mektup yazarsan, elden getir ki, bana okuyasın. Seni seven annen
--spoiler--

--spoiler--
Luka: Yaşamla hesaplaştım Teya. Zincirimi bile geri verdim ki, kimse kimseyi ormana götürmesin.
BEN: Yine mi şu köpek öyküsü!
LUKA: Hayır, başka bir şey söylemek istemiştim. Beni zorladıklarından daha çok kötülük etmedim kimseye.
--spoiler--

--spoiler--
Ben taksi şoförlüğü yapacağım yerde, benim şoförüm olmalıydı değil mi, sana kalırsa? Dayının sık sık yinelediği bir söz vardı, hatırlar mısın? "Gündüze özgü bütün selamlaşmaları gündemden kaldıralım. Gün ortasında bile gece selamı verelim. Gün doğumu bizi aydınlatana kadar, böyle davranmakta direnelim".
--spoiler--

kitap alıntıları

1.
''bazen ölüm cezasının savunucularının bu konuyu yeterince düşünmediklerine inanmaya çalışılır. ama hangi suç olursa olsun onu toplumun vermediği ve kaldırmaya çalıştığı bu aşırıya kaçan hakla, cezaların en telafi edilemez olan bu cezayla birlikte teraziye koyun!

iki seçenek var:

ilki ailesi, ebeveyni ve bu dünyada kimsesi olmayan bir insan. Bu durumda hiç eğitim almamış, kimse ona aklını ve yüreğini geliştirmesi için özen göstermemiştir; o zaman bu bahtsız öksüzü hangi hakla öldürüyorsunuz? Onu tutunacak bir dalı, bir hamisi olmadan sokaklarda süründüğü çocukluğundan dolayı cezalandırıyorsunuz! Ona kendi dayattığınız dışlanmışlığın suçunu yüklüyorsunuz! Bahtsızlığının suç işlemesine neden olmasını sağlıyorsunuz! Kimse bu cahil adama ne yaptığını öğretmedi. Hatası kendisinin değil kaderinindir. Bir masuma darbe indiriyorsunuz.

Veya bu adamın bir ailesi vardır; o zaman boynunu kestiğiniz darbenin sadece onu öldürdüğünü, babasının, annesinin, çocuklarının bu durumdan hiç etkilenmeyeceğini mi sanıyorsunuz? Hayır. Onun kellesini uçururken bütün ailesini de öldürüyorsunuz. Ve yine masumları yok ediyorsunuz.

nereden bakılırsa bakılsın masumlara darbe indiren kör ve beceriksiz bir ceza yasası! ''

2.

'' Geçmişin toplumsal yapılanması üç dayanağın üzerinde duruyordu: Rahip, kral, cellat. Uzun süre önce bir ses, “Tanrılar gidiyor!” dedi. Son olarak bir başka ses yükselip haykırdı: “Krallar gidiyor!” Şimdi üçüncü bir sesin yükselmesinin zamanıdır: “Cellat gidiyor!” Tanrılar için üzülenlere “Tanrı kalıyor” denebilir. Krallar için üzülenlere “Vatan kalıyor” denebilir. Cellat için üzülenlere söylenecek bir şey yok. ''

(bkz: bir idam mahkumunun son günü) adlı kitabın önsözünden 2 farklı alıntı.

(bkz: victor hugo)

günün şiiri

Burda bir dostumuz var :
Çerkeş'in
Kavak köyünden.
Büyük kitaplar gibi
içinde bir şeyler saklı.
Akıllı adamlara
ajans haberlerine
ve bilmeceye meraklı.
Adı : Yunus.
Ateşimizi yakıp
suyumuzu veriyor.
Ağaçlardan
ve günlerden konuşuyoruz.
Herhal ilerdedir
yaşanacak günlerin
en güzelleri.
Şimdilik
sohbetimizde kederi :
kesilip
satılmış
bir ceviz ağacının...

Onu tanıyoruz :
avlunun içinde
kapının solundaydı.
Ve altı yaşında
dalından düştü Yunus,
topallığı ondandır.

Öküzler topalları sever,
çünkü topallar ağır yürürler.
Öküzler topalları sever,
ceviz ağaçları sevmez topalları :
çünkü topallar sıçrayamazlar yemişlere,
çünkü üzerlerine çıkıp
silkeleyemezler dalları.
Ceviz ağaçları sevmez topalları...

Bir acayiptir muhabbet bahsi :
mutlaka kendini dereye atmaz
sevilmeyenlerin hepsi.
insanların hünerleri çoktur :
insanlar
sevilmeden de sevmesini bilirler...

Bir acayiptir muhabbet bahsi,
bir acayiptir
ceviz ağacı ile
topal Yunus'un hikâyesi...
.. Cevizlerini Eylülde döker,
yaprakları yeşil dururdu Kasıma kadar.
Ve Çerkeş yolu üzerinden
sabah namazı ışıyıp geldiği zaman,
kadınlardan önce uyanırdı dalları.
Altından geçerken düşünürdü Yunus...
.. Düşünmek :
ne mukaddes bir iş
ne felâket
ne de bahtiyarlıktı,
ve ölüm :
mutlaka varılıp dönülmeyen,
fakat üzerinde düşünülmeyen
bir köydü Yunus için...
.. Cevizlerini Eylülde döker,
yaprakları yeşil dururdu Kasıma kadar.
Güneşte gölgesi hain olurdu,
rüzgârda konuşurdu kendi kendine,
dalları yukardan Yunus'a bakar...
.. Gündüzleri yıldızların niye söndüğünü,
dünyanın yuvarlak olduğunu
ve güneşin etrafında döndüğünü
bilmiyordu Yunus.
Bunları biz anlattık ona
şaşıp kalmadı...
.. Cevizlerini Eylülde döker,
yaprakları yeşil dururdu Kasıma kadar.
Yüksekti, genişti alabildiğine.
Üç kişi el ele versen
kütüğünü çeviremezdin.
Gece altında oturdun muydu
yıldızları göremezdin.
Her gece altında otururdu Yunus...
.. Çinli müslümanlara,
burunları tek boynuzlu gergedanlara,
ve bir damla suda bir milyon mikroba dair
fikri yoktu Yunus'un.
Bunları bizden öğrendiği gün
hayret etmedi...
.. Cevizlerini Eylülde döker,
yaprakları yeşil dururdu Kasıma kadar.
Toprağın içinde gider kökleri,
karanlık bir sudur tepende akar.
Her akşam altından geçerdi Yunus...
.. Bir gün ateşimizi yakıp
verirken suyumuzu :
«- Biz hizmetkârınız senin,
sen efendimizsin» - dedik.
Şaşırıp kaldı Yunus...
.. Cevizlerini Eylülde döker,
yaprakları yeşil dururdu Kasıma kadar.
Rüzgârda konuşurdu kendi kendine.
Yüksekti, genişti alabildiğine.
Gece altında oturdun muydu
yıldızları göremezdin.
Karanlık bir sudur tepende akar,
toprağın içinde gider kökleri,
dalları, yukardan Yunus'a bakar...

«- Köy işi zordur katiyen
vücut ezilir bir defa.
Toprağa çömelip bak dört tarafa :
bela hangi inde pusmuş
bilinir mi?
Mümkünü yok vurulsun...»

Vurmuş belâ, ciğerinden Yunus'u...

«- Biz hiç dünyada yaşamış değiliz.
Geldik
gidiyoruz öylesine...
Tevatür güzelmiş istanbul şehri,
varıp görülmesi nasibolmadı.
Velâkin niye tiftiği yok
altmış haneden otuzunun?...»

Tiftiği yoktu Yunus'un...

«- Attığın taş
dediğin kuşu vurmuyor.
Dünya trene bindi.
Gayrı dünya öküzün boynuzunda durmuyor.
Elimiz ayağımız : öküz.
Çok zor olur öküzü satmak,
yarı ölümdür yani.
Öküz gitti mi korkulursun...»

Sattılar öküzünü Yunus'un...

«- Herhal yolların sonu göründü.
Bu olan işleri akıl almaz.
Toprak sabuna döndü
kayar insanın elinden.
Cümle mahlukatın mekânı vardır
kurdun mekânı olmaz.
Toprağın elinden kaydı mıydı
bir mekânsız kurt olursun...»

Kaydı toprağı elinden Yunus'un...

Cevizlerini Eylülde döker,
yaprakları yeşil dururdu Kasıma kadar.
Güneşte gölgesi hain olurdu.
Yunus durmadan
Yunus kaybettikçe onu düşünür,
o, bir şey isteyip, bir şey sormadan
rüzgârda konuşurdu kendi kendine...

Çocuklara ana,
tohuma toprak
ve karı lâzımdır erkek kısmına...

Bir kız kaçırdı Yunus :
Çünkü düğün pahalı
kız kaçırmak ucuz...

Fakirin karısı kavi olmaz...

Ve bir gün
Çerkeş yolu üzerinden
sabah namazı ışıyıp geldiği zaman
giderlerdi.
Yunus'un arkasında yuvarlandı yere,
kırmızı peştemalının içinde ölüverdi...

Topraksız, öküzsüz ve kadınsız,
kaldılar dünyada bir başlarına
ceviz ağacı ile Yunus.
Yalnızlık koydukça koydu Yunus'a.
El toprağında ter döker oldu.
Cevizi karanlıkta kaybolur sanıp
uyumaz beklerdi sabaha kadar.
Yalnızlık umrunda değil cevizin,
toprağın içinde gider kökleri,
dalları yukardan Yunus'a bakar...

Cevizden konsol yaparlar,
topal Yunus ne işe yarar?

Zemheriler geldi barınamazsın.
Cevizden konsol yaparlar.
Gayrı daha fazla sürünemezsin.
Sat Yunus cevizini...

Yün yorgan değil bu sarınamazsın.
Cevizden konsol yaparlar.
Bir cansız ağaçtır yaranamazsın.
Sat Yunus cevizini...

Varlılar varsıza dokur mu kilim,
vay cevizin hali, vay benim halim...

Mekânsız kurda mekândı.
Cevizden konsol yaparlar.
Yarı ağaç, yarı insandı.
Sat Yunus cevizini...

Cenaze çırçıplak, kara uzandı.
Cevizden konsol yaparlar.
Kesildi dalları, dallar budandı.
Sattı Yunus cevizini...

Varlılar varsıza dokur mu kilim,
vay cevizin hali, vay benim halim...

Sabahın sahibi vardır.
Gün daima bulutta kalmaz.
Herhal ilerdedir
yaşanacak günlerin
en güzelleri...
Şimdilik
sohbetimizde kederi :
kesilip
satılmış
bir ceviz ağacının...

(bkz: nazım hikmet ran)
(bkz: ceviz ağacı ile topal yunus un hikayesi)

hier encore

(bkz: charles aznavour)'dan dinlemekten aşırı haz aldığım şarkı. ayrıca 20'li yaşlardaki kendimin yüzüne daha yaşlanmadan çarpılmış gerçekleri içerir sözlerinde.

love really hurts without you

Billy ocean şarkısı

--spoiler--
You run around town like a fool and you think that it's groovy
You're givin' it to some other guy who gives you the eye
You don't give nothin' to me, you painted a smile
You painted a smile and you dress all the while to excite me
But don't you know you're turning me on
I know that it's wrong, but I can't stop this pain inside me

Baby, love really hurts without you,
Love really hurts without you,
And it's breaking my heart,
But what can I do, baby,
Love really hurts without you,
Love really hurts through and through
And it's breaking my heart
But what can I do without you

You walk like a dream and you make like you're queen of the action
You're using ev'ry trick in the book the way that you look
You're really something to see,
You cheat and you lie to impress any guy that you fancy,
But don't you know I'm out of my mind, so give me a sign
And help to ease the pain inside me.

Baby, love really hurts without you,
Love really hurts without you,
And it's breaking my heart,
But what can I do, baby,
Love really hurts without you,
Love really hurts through and through
And it's breaking my heart
But what can I do without you

Baby, love really hurts without you,
Love really hurts without you,
And it's breaking my heart,
But what can I do, baby,
Love really hurts without you,
Love really hurts through and through
And it's breaking my heart
But what can I do

Baby, love really hurts without you,
Love really hurts without you,
And it's breaking my heart,
But what can I do, baby,
Love really hurts without you,
Love really hurts through and through
And it's breaking my heart
--spoiler--

town of salem

Ara sıra oynayıp keyifli zaman geçirdiğim, gelişmiş vampir-köylü oyunu. Steam'de 10 tl, mobil uygulaması veya web browser'ı üzerinden de ücretsiz olarak oynanabilir ancak steam'deki versiyonu web versiyonundan görsel açıdan daha güzel, mobil uygulamada ise hızlı şekilde yazı yazamıyorsunuz pc'deki kadar. Oyunun klasik modunu öğrenmek 1-2 gün alıyor, bolca pratikten sonra ranked modu öğrenmek için de ayrıca 1-2 gün harcamak gerekiyor. Ben şahsen sadece keyfine oynadığım için genelde klasik mod oynuyorum.

Beraber oynamak isteyen olursa kapım açık swh

Ek bilgi: Salem kasabası orta çağlarda 200'den fazla 'cadının' duruşmalarının görüldüğü, son cadının yakıldığı yerdir. Günümüzde cadılar bayramı da son cadının yakıldığı gün olarak kutlanmaktadır. Bu dönem ayrıca psikiyatri ana bilim dalının tarihçesinde önemli yer kaplamaktadır.

alkol zehirlenmesi

Alkol tiplerini kabaca
* etanol
* isopropanol ( en sık görülen zehirlenmeler)
* metanol
* etilan glikol olarak sınıflandırabiliriz.

Etanol: Alkollü içeceklerde, dezenfektanlarda, kolonyada, bazı gargaralarda, tıraş losyonlarında, parfümlerde ve ilaçlarda bulunur. Bir santral sinir sistemi depresanıdır. Vücut tarafından hızlı absorbe edilir, inhalasyon ve ciltten emilimi de mevcuttur. Çoğunlukla karaciğerde metabolize olur ve önce ethanal sonra da ethanoat'a dönüşür.

Bira: %4-7
Şarap: %10-20
Şampanya: % 10-13
Likör: % 20
Votka: %45
Rakı:%40-50
Kanyak: %40-50
Viski: %45-50 oranlarında ethanol içerir. Bir diğer değişle 15 mg etanol = 1 duble rakı = 1 kadeh şarap = 1 kutu biraya yaklaşık olarak denk gelir. Etanolün kandan temizlenme hızı ise ortalama saatte 15-20 mg/dL olmakla beraber alkoliklerde bu sayı saatte 25-35'e çıkabilir.

Kandaki alkol düzeyi 300 mg/dL ve üzeri değerleri bulduğunda koma, solunum depresyonu ve ölüm beklenmekteyken, kimi alkolik insanlarda gelişen tolerans sonucu 500 mg/dL değerinde bile ciddi bulgu ve semptomlar gözlenmeyebilir.

Peki nelerdir bu bulgu ve semptomlar? Bulantı, kusma, periferik vazodilatasyon (sıcak ve kızarık cilt, hipotansiyon, refleks taşikardi), hipoglisemi (kan şekerinin düşmesi), horizontal nistagmus...

Hasta takibinde sekonder travmalara ve beraberinde kokain kullanımına dikkat etmek gerekir. Kokainle beraber kullanımda kokaetilen oluşumu ölüm riskini kokain kullanımına göre 18 kat arttırır.

Etanol zehirlenmesiyle gelen hastada gözlem, eşlik eden yaralanma ve hastalıklara müdahale, hipoglisemi varsa iv yolla dekstroz ile müdahale edilebilir. hafif-orta zehirlenmelerde iv sıvı tedavisi gerekemz. SSS depresyonu varsa tiamin, nutrisyonel yetersizlik varsa Folat verilir. Mide yıkaması (hızlı emildiği için) ve aktif kömür (alkolleri bağlamadığı için) tedavisi ile yapılmaz

Metanol : Renksiz kokusuz ve acı bir alkoldür. Sindirim sisteminden çok hızlı bir şekilde absorbe olur, cilt veya solunum yoluyla da toksisite mümkündür. 12-24. saatlerde klinik tablo gelişmeye başlar. Özellikle sahte alkollü içecekler, kolonya, ispirto, araba camı yıkama sıvıları, boya sökücüler, parlatıcılarda bulunur.

Çoğunlukla karaciğerde metabolize olur. Metanol formaldehite (optik papillit, retinal ödem) dönüşür. Formaldehit ise formik asite (metabolik asidoz, körlük, oftalmik toksisite) ve sonrasında karbondioksit ve suya dönüşür.

20 mg/dL üzeri doz toksik dozdur, 100 mg/dl üzeri ise ölümcüldür. Radyolojik incelemelerde bilateral putaminal hemorajik nekroz, hemorajik pankreatit görülebilir.

Metanol zehirlenmesi ile gelen hastada inhalasyon (soluma) yoluyla alındıysa oksijen tedavisi, beta 2 agonist ilaçlar ve kortikosteroidler kullanılır. Göze bulaş halinde oda sıcaklığında su ile 15 dk yıkama yapılır. Deri yolu ile maruziyette ise sabun ve su ile yıkama yapılır. Bunların yanı sıra semptomatik destek tedavisi verilir. Asidoz varsa düzeltilir. Metanolün spesifik antidot (panzehir) tedavisi Etil Alkoldür. Yani sahte alkol zehirlenmesinde rakı içme muhabbeti buradan gelir. Bir diğer antidot ise fomepizole'dür. Fomepizole tüm alkollerin antidotudur. ayrıca alkoliklerde folat eksikliği olduğundan folik asit tedavisi başlanır. ileri tedavi yöntemi ise hemodiyalizdir.

isopropil alkol : aromatik kokulu, yakıcı ve tatlı bir alkoldür. Aseton kokusu vardır. daha uzun süreli SSS depresyonu yapar. Sahte alkollerde, mücevher temizleyiciler, cilalar, saç ürünleri, deterjanlar...da bulunur. Çoğunlukla karaciğerde metabolize olup asetona dönüşür. Laboratuvar incelemelerinde ketonemi, ketonüri, metabolik asidoz görülebilir.

etilen glikol : renksiz, kokusuz, tatlıdır. kendisi toksik değildir. Antifriz, koruyucu ajanlar, kozmetik ürünler ve deterjanlarda bulunur. Metabolik asidoz, hiperventilasyon (hızlı soluk alıp verme) tablosuna neden olabilir. Metabolizmasının son ürünü oxalat, glisin, alfa hidroksi beta ketoadipat'tır. Kalsiyum ve oxalat birleşimi ile idrarda kalsiyum oxalat kristalleri görülebilir. Dokulara çöken kalsiyum oksalat hipokalsemi, tetani, EKG değişiklikleri, böbrek yetmezliği, kranial sinir (kafa sinirleri) tutulumuna neden olabilir.

myasthenia gravis

Hareketle artan kas güçsüzlüğü ile karakterize, öncelikle okülobulber kasları tutan, çoğunlukla postsinaptik yerleşimli ach reseptörlerinin hedef alındığı otoimmün kökenli bir hastalık. Doğal seyrinde solunum krizi nedeniyle mortalitesi çok yüksek olan bu hastalık, uygun tedavi ile tamamen normale dönebileceğinden oldukça önemlidir.

kadınlarda 20-30 yaş arası ve 50 yaş üzeri olmak üzere bimodal, erkeklerde ise 50 yaş üzerinde daha sık görülür.

Hastalığın en önemli özelliği yorulmakla artan ve dinlenmekle en azından kısmen düzelen kas güçsüzlüğüdür. Hastalar sabahları düzeldiklerini, belirtilerin akşama doğru ya da yorulunca arttığını ifade ederler. Hastalık remisyon ve alevlenmelerle seyreder. Çoğu zaman okuler belirtilerle, sıklıkla da pitozis ile başlar. Pitoz unilateral veya bilateral olabilir. Bilateral olduğu zaman asimetrik olması dikkat çekicidir. Pupillalar ise tutulmaz. Oküler bulgulara kısa zamanda bulber (orofarengeal) kaslara ve ektremite kaslarına ait belirtiler eklenir. Bulber belirtiler konuşma, yutma ve çiğneme güçlüğü, hastalığın en ağır halinde de solunum zorluğudur. Ekstremite kaslarındaki güçsüzlük kollarda proksimal ve distal, bacaklarda ise daha çok proksimal kasların tutulması şeklindedir. Ekstremite kaslarındaki belirtiler yokuş-merdiven çıkarken zorlanma, kollarını yukarı kaldırma zorluğu ya da bir iki el parmağını bir süre kaldıramama şeklinde kendini gösterir.

Hastalığın seyri genellikle ilerleyicidir ve dalgalanmalarla seyreder. Tutulan kaslara göre, başlangıç yaşına göre, antikora göre, timoma varlığına göre alttip'lendirilebilir.

Olguların küçük bir bölümünde (yaklaşık %10) hastalık oküler kaslara sınırlı kalır. Oküler belirtiler olsun veya olmasın, bulber ve ekstremite kaslarında güçsüzlük olduğunda jeneralize MG’den sözedilir.

Jeneralize MG’li hastaların %85 kadarının serumunda anti-AChR antikorları bulunur. Bu antikor bulunmayan hastaların (%15) yarısı kadarında anti-MuSK (anti-muscle specific kinase) antikorları bulunur.

MG’li hastaların %10-15’inde timoma bulunur. Timomalı hastalarda, bildirilmiş tek tük olgular dışında hemen daima anti-AChR antikoru pozitiftir. Yani anti-AChR antikoru negatif bir hastada timoma tanısı koyarken çok dikkatli davranmalı, yanılgı olabileceği göz önünde bulundurmalıdır. Gençlerde ve oküler MG’de timoma nadirdir.

MG (bkz: tanı)sı konulurken Antikolinesterazlara yanıt önemlidir. Okülobulber belirtilerle başlayan ve gün içinde fluktuasyon gösteren bir klinik tablo kuvvetle MG’i düşündürür. Öyküde spontan remisyonların varlığı bu tanıyı destekler. Antikolinesterazlar (AKE) ile kas gücünde objektif ve net düzelme ile tanı konur. Tanıda kısa etkili edrofonyum klorid (Tensilon) veya daha uzun etkili neostigmin bromid (Prostigmin) kullanılır. Soğuğun kavşakta iletiyi düzeltmesine dayanarak ptotik gözkapağına uygulanan buzun etkisiyle gözkapağının açılması da tanıda yardımcı olabilir.

Bir diğer yöntem antikorlardır. MG şüphesi olan bir hastada anti-AChR veya anti-MuSK antikorlarının bulunması tanı koydurucudur. Ayrıca (bkz: elektromiyografi) (EMG)de miyastenik dekrement görülmesi kıymetlidir. Hemen bütün miyasteniklerde artmış ‘jitter’ bulunur, hele güçsüz bir kasta ‘jitter’in normal bulunması MG tanısını neredeyse dışlar.

(bkz: Tedavi) AKE (antikolinesteraz), immünsüpresif/immünmodülatör tedavi ve pozitif basınçlı solunum desteği, eskiden ağır mortalitesi olan MG’in prognozunu tamamen değiştirmiş, hastalara normal bir yaşam sürme şansını vermiştir

Antikolinesterazlar : Günlük tedavide en sık kullanılan piridostigmin bromid’in (Mestinon) 60 mg’lık oral formudur. Oral olarak kullanılabilen ve piridostigmin bromid’den çok az farkları olan diğer oral preparatlar Türkiye’de bulunmayan neostigmin bromid (Prostigmin)(tanıda da kullanılıyordu) ve ambenonium kloriddir (Mytelase). AKE’ı belirtiler ortaya çıkmaya başladığı zaman almak gerekir. Beklenen, ilacı aldıktan 1-2 saat sonra belirtilerin azalması veya kaybolması, tekrar ilaç saati geldiğinde belirtilerin hafiften başlamış olmasıdır.

Timektomi: Timomalı hastalarda mutlaka timomektomi yapılmalıdır. Timektomi, timomasız hastalarda da çok önemli bir yer tutar. Pür oküler miyasteniklerde timektomi genellikle yapılmaz.

Kortikosteroidler:  hastaların büyük çoğunluğunu tamamen düzeltir. Bu düzelme 4-6 hafta içinde görülür.

Diğer immunsupresif ilaçlar: Azathioprine, kortikosteroid alamayan hastalarda, kortikosteroid dozu düşürülürken alevlenme olduğunda, kortikosteroid dozu hızlıca düşürülmek istendiğinde tedaviye eklenebilir. Azathioprine’e göre daha az kullanılan cyclophosphamide ve cyclosporine-A, etkileri daha çabuk ortaya çıkan, ancak yan etkileri daha çok olan immünsüpresiflerdir.

intravenöz immünglobulin (IVIg) ve plazmaferez: Birinin diğerine üstünlüğü kanıtlanmış olmamakla birlikte, IVIg’in etkili olmayıp plazmaferezin etkili olduğu olgular bildirilmiştir. Diğer taraftan plazmaferezin yan etkileri (infeksiyon, hipovolemi) IVIg’e göre daha çoktur. Hastane şartlarına ve edinilmiş tecrübeye göre seçim yapılır.

(bkz: Kaynak)
iTF Nöroloji Notları'ndan özet olarak tarafımca derlenmiştir.

skleroderma

Diğer bilinen adıyla (bkz: sistemik sklerozis)

(bkz: american college of rheumatology) ACR sınıflandırma kriterleri tanı koymada yardımcıdır. Buna göre hastalıkta görülen semptomlar ve bulgular sıralanmış, her biri puanlanmıştır. 9 veya üzeri skor %90'dan yüksek spesifite ve sensitivite ile sistemik skleroz klasifikasyonu için yeterlidir. Bahsi geçen semptom ve bulgular aşağıdaki gibidir:

Her iki elde parmaklar ve MKF eklemlerin proksimalinde deri kalınlaşması (9) (Tek başına yeterli)
Şiş parmaklar (2) Sklerodaktili (4)
Parmak Ucu Ülserleri (2) Pitting Skar(3)
Telenjiektazi (2)
Anormal tırnak yatağı kapillerleri (2)
PAH ve/veya interstisyel AC hastalığı (2/2)
Raynaud Fenomeni (3)
Sistemik Skleroz ilişkili antikorlar (Anti sentromer, Anti scl 70, Anti RNA polimeraz 3) (Her biri için 1 puan)

Sistemik skleroz tedavisinde Raynoud Fenomenine yönelik Kalsiyum Kanal Blokörleri ve ACE inhibitörleri, GiS tutulumuna yönelik PPI (proton pompa inhibitörleri), akciğer tutulumuna yönelik olarak immunsupresif tedavi, Pulmoner Arterial HT olgularında PDE-5 inhibitörleri, renal kriz durumunda ise ACE inhibitörleri önerilmektedir. Cilt tutulumunda ise yerleşmiş bir tedavi bulunmamaktadır. D-penisilamin etkisi tartışmalıdır. Metotreksat’ın kısmi etkili olduğu rapor edilmiş ve bu nedenle EULAR (European congress of rheumatology) tedavi önerilerinde yer almış ancak klinik pratikte etkisi olmadığı gözlenmiştir.

Kaynakça:
1. ACR Sınıflandırma Kriterleri
2. Sklerodermanın etiyopatogenezi ve güncel tedavisi, Dr. metin özgen, dr. süleyman serdar koca

sözlük yazarlarının itirafları

Bugün arkadaşımın abisi Urfa'daki terör saldırısında şehit düştü. insan bir ölümün aslında ne kadar yıkıcı olduğunu yakınından birinin canı yanınca ancak hatırlayabiliyor. Çok yazık.

sürgün

"Kuzeyde kar diye yazıyordu mektuplarında amcam, kuzeyde kar. Bütün öykü acıklı bir firar. Bir sürgün diyordu, ülkesinin hapishanelerini bile özler."

-sen hic ateş böceği gördün mü-
(bkz: yılmaz erdoğan)